‘Atatürk Parkı’ndaki genişleme projesi yaşanabilir çevre hakkını ihlal ediyor’

İHD Mersin Şubesi Çevre Komisyonu üyesi Figen Kandemir, Uluslararası Mersin Liman İşletmesi’nin (MIP) liman sahasını Atatürk Parkı’na doğru genişletme projesinin insanların ‘yaşanabilir çevre hakkı’nı ihlal ettiğini belirtti.

Haber-Fatoş Sarıkaya

Mersin International Port (MIP) şirketinin, liman sahasını kentin en önemli noktalarından biri olan Atatürk Parkı’na doğru genişletme projesi tepkiyle karşılanıyor. Yıllardır devam eden hukuki süreçte MIP, davayı kazanmış olsa da; bilim insanları, çevreciler ve kent üzerine çalışmalar yapan kurumlar hem çevresel hem de insan sağlığına olumsuz etkileri sebebiyle bu projenin yapılmaması gerektiği görüşündeler.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi Çevre Komisyon üyesi Figen Kandemir, Atatürk Parkı’nı yok edecek bu projeyi doğa ve insan hakkı çerçevesinde değerlendirdi.

YAŞANABİLİR YER STATÜSÜ YOK EDİLECEK”

Sözlerine, Anayasa’nın 56’ncı maddesine atıfta bulunarak başlayan Figen Kandemir, “Her insanın yaşanabilir bir çevreye sahip olma hakkı vardır. Devletin ve vatandaşların bunu koruma yükümlülüğü bulunmaktadır’ der. Evrensel bildirgede de daha yaşanabilir bir çevre hakkı olduğu söylenir. Atatürk Parkı da Mersin için daha yaşanabilir bir yer statüsündedir. Ancak bu projeyle insanların yaşanabilir çevre hakkı ihlal edilmiş olacak” dedi.

“MERSİN’İ HER ANLAMDA ZARARA UĞRATACAK BİR PROJE”

Kandemir; söz konusu projenin yapımında denizdeki ve parktaki canlıların yaşamlarını yitireceğine, doğanın talan edileceğine ve insan sağlığının bundan olumsuz etkileneceğine vurgu yaparak, her anlamda Mersin’in zarara uğrayacağının altını çizdi.
MIP şirketinin liman sahasını kentin doğusuna doğru genişletme önerilerine kulağını tıkadığını söyleyen Kandemir; bunun altındaki en büyük nedenin yüksek maliyetten kaçmak olduğunu, batıya doğru liman genişlemesinin şirkete daha ucuza mal olacağı için doğanın talan edileceğini söyledi.

“KENTİN HAFIZASI İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Atatürk Parkı’nın kentin hafızası olduğunu bu nedenle toplumsal mücadelenin sonuna kadar sürmesi gerektiğini ifade eden Kandemir, şu sözleri dile getirdi:

“Sistem ve iktidarlar; kentlerin hafızalarını alarak onları ranta kurban etmektedir. Atatürk Parkı da bu noktada Mersin için çok önemlidir. Hem kentin hafızası olması açısından hem insanların herhangi bir bedel ödemeden sosyalleşmeleri açısından. Rantın ve paranın yanında yer alan kişiler bu projeye karşı sesin çıkmasına yardımcı olmuyorlar ama her şeye rağmen çocuklarımıza bırakmamız gereken güzel bir Mersin için mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.”

Paylaş

İlgili Yazılar